AFP testi, alfa fetoprotein (AFP) adı verilen bir proteinin seviyesini ölçen bir kan testidir. Gebeliğin 16 ila 20. haftaları arasında rutin olarak yapılır ve fetüsün sağlığı hakkında önemli bilgiler sağlar. Alfa fetoprotein, anne karnındaki fetüsün karaciğeri tarafından üretilen bir proteindir. Yetişkinlerdeki albumin proteinine benzer, ancak fetüs için özeldir.
Fetüs tarafından üretilen AFP, amniyon sıvısına geçer ve buradan anne adayının kan dolaşımına karışır. Gebeliğin son haftalarına kadar AFP seviyesi yavaş yavaş artar. AFP testi, tüm gebelere uygulanabilir ve yaş ya da gebelik sayısı gibi faktörler bu testin yapılmasını etkilemez. Test, tek başına uygulanabileceği gibi üçlü ya da dörtlü tarama testlerinin bir parçası olarak da yapılabilir.
AFP testi, bebekte spina bifida ve anensefali gibi doğum kusurlarının varlığını araştırmak için yapılır. Ayrıca omfalosel gibi karın defektlerinin tespiti için de kullanılır. Bu durum, bebeğin bağırsaklarının bir kısmının vücut dışına çıkması olarak bilinir. AFP testi, doğum kusurlarının erken tespiti ve müdahalesi açısından kritik öneme sahiptir.
Gebelik dışındaki durumlarda AFP seviyesi genellikle sıfır ya da çok düşüktür. Ancak, bazı durumlarda AFP seviyesinin yüksek olması çeşitli sağlık sorunlarının göstergesi olabilir. Bu durumlar arasında testis, yumurtalık, karaciğer, mide, pankreas, lenfoma, Hodgkin lenfoma veya böbrek hücresi kanserleri bulunur. Ayrıca siroz, hepatit veya beyin tümörleri de AFP seviyesinin yükselmesine neden olabilir. Bu hastalıkların tanı ve takibi için AFP testi yapılabilir.
AFP testi, gebelik sırasında fetüsün sağlığı hakkında önemli bilgiler sağlar. Gebeliğin 16 ila 20. haftaları arasında yapılır ve anne adayının kanından alınan örnekle gerçekleştirilir. Testin sonuçları, doğum kusurlarının erken tespiti ve müdahalesi için önemlidir. Üçlü tarama testi sırasında AFP, hCG ve östrojen seviyeleri ölçülürken, dörtlü tarama testinde inhibin A düzeyi de ek olarak ölçülür.
AFP testi, AFP MoM (multiple of median) testi olarak da bilinir. MoM, ölçülen AFP değerinin toplumdaki ortalama değerine oranını belirtir. Ortalama değer 1.0 MoM olarak kabul edilir. Test sonucu bu ortalamaya bölünerek değerlendirilir. Örneğin, 2.0 MoM değeri, AFP seviyesinin normalden iki kat fazla olduğunu gösterir.
AFP testi, doğum kusuru öyküsü bulunan, gebeliğin başlangıç aşamasında bebek için zararlı olabilecek ilaçlar kullanan, 35 yaşından büyük, diyabeti ya da çoğul gebeliği olan kadınlar için daha önemlidir. Bu kriterlere sahip olan anne adaylarına AFP testi mutlaka yapılmalıdır. Test öncesinde herhangi bir hazırlık gerekmemektedir ve kişinin aç ya da tok olması test sonucunu etkilemez.
AFP testi, bir mililitre kan için nanogram (ng/mL) cinsinden ölçülür. Gebe olmayan kadınlarda ve erkeklerde AFP değeri 0 ila 40 ng/mL arasında olmalıdır. Gebelerde ise bu değer 10 ila 150 ng/mL aralığında olmalıdır. Hekim, AFP testine ek olarak CEA testi de isteyebilir. Karsinoembriyonik antijen (CEA), fetüs dokularında bulunan bir proteindir ve yetişkinlerde kanser varlığında artış gösterir.
Gebe olmayan kadınlarda AFP değerinin 0 ila 40 ng/mL aralığında olması beklenir. Gebelerde ise bu değer 10 ila 150 ng/mL arasında olmalıdır. Gebelik sırasında AFP yüksekliği, fetüste sinirsel tüp kusuru olabileceğini gösterir. Ancak gebelik tarihinin yanlış hesaplanması da bu duruma yol açabilir. Ayrıca sigara kullanımı, diyabet varlığı gibi etkenler de AFP yüksekliğine neden olabilir.
Gebe olmayanlarda AFP ve CEA yüksekliği, bazı kanser türlerine ve çoğunlukla karaciğer hastalıklarına işaret edebilir. Bazı tümör türleri, AFP ve CEA düzeyinin artmasına yol açar ve bu testler tümör varlığının tespiti için uygulanabilir.
AFP düşüklüğü, gebe olmayan kişilerde bazı hastalıkların ve kanser türlerinin olmadığını gösterir. Gebelikte AFP düşüklüğü ise Edwards Sendromu ya da Down Sendromu gibi kromozom anormalliklerini gösterebilir. Gebelerde anormal düzeyde AFP düşüklüğü, fetüs ölümünden de kaynaklanabilir. Ancak bazı durumlarda AFP düşüklüğü çoğul gebeliklerden de kaynaklanabilir.
Yapılan çalışmalara göre gebelere uygulanan her bin AFP testinden 25 ila 50’si anormal sonuç vermektedir. Ancak anormal sonuç alan 25 gebenin yalnızca 1’inde doğum kusuru görülmektedir. Bu nedenle AFP testinin anormal seviyelerde çıkması, mutlaka bebekte doğum kusuru olacağı anlamına gelmez. Anormal AFP değerleri ile karşılaşılması durumunda hekim, ayrıntılı ultrasonografi yaparak bebeğin durumunu gözlemler ve gerektiğinde amniyosentez yaparak bebeğin sağlık durumu hakkında ayrıntılı bilgi edinir.
AFP testi için özel bir hazırlık gerekmez. Anne adayları, aç veya tok karnına bu testi yaptırabilirler. Test sırasında anne adayından kan örneği alınır. Bu kan örneği laboratuvara gönderilerek analiz edilir. Testin sonuçları genellikle birkaç gün içinde çıkar. Test sonucuna göre doktor, gebelik haftası, anne adayının yaşı, kilosu ve diğer bireysel faktörleri dikkate alarak değerlendirme yapar.
AFP testi, doğum kusurlarının erken tespiti için son derece önemlidir. Spina bifida ve anensefali gibi nöral tüp defektleri, AFP seviyelerinin yüksek olmasıyla ilişkilidir. Spina bifida, omurilik ve omurganın tam olarak kapanmaması durumudur ve ciddi nörolojik sorunlara yol açabilir. Anensefali ise beyin ve kafatasının büyük bir kısmının gelişmemesi durumudur ve genellikle yaşamla bağdaşmaz.
Omfalosel gibi karın defektleri de AFP testi ile tespit edilebilir. Bu durumda, bebeğin bağırsakları karın duvarındaki bir açıklıktan dışarı çıkmaktadır. Erken tespit, doğum sonrası cerrahi müdahaleler için hazırlık yapılmasına olanak tanır.
AFP seviyelerinin yüksek çıkması durumunda doktorlar genellikle ek testler ve incelemeler yapar. Bu incelemeler arasında detaylı ultrasonografi ve amniyosentez bulunur. Detaylı ultrasonografi, bebeğin anatomik yapısını daha ayrıntılı olarak inceler ve doğum kusurlarının varlığını doğrulamaya yardımcı olur. Amniyosentez ise amniyotik sıvıdan örnek alınarak genetik testlerin yapılmasını sağlar.
Gebelik dışında AFP seviyelerinin yüksek olması, ciddi sağlık sorunlarının göstergesi olabilir. Karaciğer kanseri, testis ve yumurtalık kanserleri, mide ve pankreas kanserleri gibi durumlarda AFP seviyeleri yükselebilir. Ayrıca siroz ve kronik hepatit gibi karaciğer hastalıkları da AFP artışına neden olabilir. Bu nedenle, AFP yüksekliği saptanan hastalarda detaylı bir inceleme ve teşhis süreci gereklidir.
Gebelikte AFP seviyelerinin düşük olması, Down Sendromu (Trizomi 21) ve Edwards Sendromu (Trizomi 18) gibi kromozom anomalilerinin göstergesi olabilir. Down Sendromu, 21. kromozomun fazladan bir kopyasının bulunmasıyla karakterizedir ve zihinsel ve fiziksel gelişim bozukluklarına yol açar. Edwards Sendromu ise 18. kromozomun fazladan bir kopyasının bulunması durumudur ve genellikle yaşamla bağdaşmayan ciddi anormalliklere neden olur.
AFP testinin sonuçları, gebeliğin farklı haftalarına göre değişkenlik gösterir. Bu nedenle, test sonuçlarının doğru yorumlanabilmesi için gebelik haftasının doğru bir şekilde hesaplanması önemlidir. Yanlış hesaplanan gebelik haftası, test sonuçlarının yanlış yorumlanmasına neden olabilir. Ayrıca sigara kullanımı, diyabet ve diğer bazı faktörler de AFP seviyelerini etkileyebilir.
AFP testine ek olarak, doktorlar genellikle diğer tarama testlerini de önerirler. Üçlü tarama testi, AFP, hCG ve östriol seviyelerini ölçerken, dörtlü tarama testi bu değerlere ek olarak inhibin A seviyesini de ölçer. Bu testler, bebekte doğum kusurlarının ve kromozom anomalilerinin tespiti için önemli bilgiler sağlar.
AFP testi, gebelik sürecinde fetüsün sağlığı hakkında kritik bilgiler sağlayan önemli bir testtir. Doğum kusurlarının erken tespiti ve gerekli müdahalelerin zamanında yapılabilmesi açısından büyük önem taşır. Test sonuçlarının doğru değerlendirilmesi için doktorunuzla düzenli olarak görüşmeli ve önerilen ek testleri yaptırmalısınız. AFP seviyelerinin yüksek veya düşük olması durumunda panik yapmamalı, doktorunuzun yönlendirmelerini dikkatle takip etmelisiniz.
Vita Altera Tüp Bebek Merkezi, gebelik sürecinde anne adaylarının ve bebeklerinin sağlığını korumak için kapsamlı bir yaklaşım sunar. AFP testi ve diğer tarama testleri, merkezimizde uzman doktorlar tarafından titizlikle yapılmakta ve değerlendirilmekte olup, anne adaylarına ve bebeklere en iyi sağlık hizmetini sunmak için çalışmaktayız.
Unutmayın, her gebelik benzersizdir ve sağlık kontrollerinizi düzenli olarak yaptırmak, sağlıklı bir gebelik süreci geçirmenize yardımcı olacaktır. Sağlıklı ve mutlu bir gebelik dileğiyle.